SİNEMADA KİTAPLAR
15
Franz Kafka
BÜTÜN ÖYKÜLER
Kinder auf der Landstraße, 1904
ŞOSEDE ÇOCUKLAR
LE HAVRE, 2011
Aki Kaurismäki
Hasta ziyaretinde kadınlar arkadaşlarına Kafka'nın "Şosede Çocuklar" hikâyesini okuyorlar.
Derken bütün kompartımanları aydınlık, cam pencereleri kuşkusuz indirilmiş bir tren, uzaktaki ağaçlar arasından belirip çıkıyordu ortaya. Aramızdan biri bir şarkı tutturuyordu. Ama biz hepimiz de şarkı söylemek istiyorduk. Trenin gidişinden daha hızlı şarkı söylüyor, sesimizi yeterli bulmayarak ellerimizi kollarımızı sallıyorduk. Seslerimizle bir curcuna havası yaratıyor, bu curcunanın içinde kendimizi rahat hissediyorduk. Kendi sesini başka seslere karıştırdı mı, oltaya yakalanmış gibi bir duygu uyanıyordu insanın içinde.
Böylece, arkamızda orman, geziye çıkmış uzak yolcuların kulaklarına yolluyorduk şarkılarımızı. Köyde büyükler henüz uyanmamış oluyor, annelerimiz gece için yatakları yapıyordu.
Ayrılma vakti gelip çatıyordu sonunda. Hemen yanı başımda ki arkadaşı öpüp sonraki üçüne şöylece elimi uzatıyor, yolu ge risin geri koşmaya başlıyordum; arkamdan seslenen çıkmıyor du. Beni artık göremeyecekleri ilk kavşakta yoldan sapıyor, patikalardan seğirtip yine orman içine dalıyordum. Güneydeki o kente varmaktı amacım; öyle bir kent ki, köyde kendisiyle ilgili olarak şöyle konuşuluyordu:
"Hani ne insan şu oradakiler! Düşünsenize, hiç uyudukları yok.”
“Neden?"
"Yorulmuyorlar da ondan.”
"Neden yorulmuyorlar?”
“ Çünkü aptal hepsi.”
"Aptallar yorulmaz mı?”
"Aptallar yorulur mu hiç! "
Framz Kafka, "Şosede Çcouklar", Bütün Öyküler içinde, Cem, 2012 (3.bas.), çev. Kamuran Şipal, s. 30-31
Kinder auf der Landstraße, Kafka’nın 1904-1912 yılları arasında kaleme aldığı 18 öyküde oluşan yayımlanmış ilk kitabı Betrachtung (1913) (GÖZLEM: İngilizce yayın: Meditation ya da Contemplation) içinde yer almaktadır. Yani yazılışından on yıl sonra yayınlanmıştır.
Eski yazar ve tanınmış bohem Marcel Marx, kendini emekliye ayırmış, liman kenti Le Havre’da ayakkabı boyacılığı yaparak geçimini sağlamaktadır. Edebi bir başyapıt yaratma hevesini geride bırakmış, en sevdiği bar, işi ve eşi Arletty ile mutlu mesut hayatını sürdürürken kader karşısına Afrika’dan, daha reşit bile olmamış bir kaçak göçmeni çıkartır. Eşi Arletty de hastalanıp yataklara düşünce Marcel, insanların duyarsızlığına karşı iyimserlik silahını kullanmaya yeltenir, fakat “Batı Devleti” tüm mekanizmalarıyla kaçak oğlanın peşindedir. Marcel’e düşen, ayakkabılarını parlatıp dişlerini göstermektir. Le Havre, Eylül ayında Finlandiya’nın 2012 Oscar adayı seçildi. Filmin dili Fransızcadır.
2011 Cannes Film Festivali Yarışma Filmi
2011 Cannes Film Festivali FIPRESCI Ödülü
2011 Münih Film Festivali En İyi Film Ödülü
Kaynak: FİLMARTI