9 Haziran 2020 Salı

YOLDA SWANN



SİNEMADA KİTAPLAR


18


MARCEL PROUST
Du coté de chez Swann, 1914


SWANN'LARIN TARAFI


Dean Moriarty / Neal Cassady (Garrett Hedlund) 
Yolda Proust'un Yolda Swann'ların Tarafı'nı okuyor. 


ON THE ROAD, 2012
Walter Salles

YOLDA





Marylou / LuAnne Henderson (Kristen Stewart) 


Film Jack Kerouac'ın 1957'de yayımladığı On the Road kitabının bir uyarlamasıdır.




GELECEK UZUN SÜRER'de OZA






SİNEMADA KİTAPLAR


18


ANDREY VOZNESENSKI

OZA



Sumru (Gaye Gürsel), Ahmet'e (Durukan Ordu)  Voznesenski'yi sevip sevmedğini soruyor....



GELECEK UZUN SÜRER, 2011
ÖZCAN ALPER


ne korkunç, bir başına düşünmek şimdi seni 
daha da korkunç, bir başına değilsen oysa 
şeytan öylesine doyumsuz bir güzellik vermiş ki sana 
ne acı bu denli geç rastlamak sana 
ve böylesine erken ayrı kalmak sonunda.







8 Haziran 2020 Pazartesi

PERSONA'da Zamanımızın Kahramanı







SİNEMADA KİTAPLAR


17


Mihail Yuryeviç LERMONOTOV
Герой нашего времени, 1840


ZAMANIMIZIN BİR KAHRAMANI


Persona açılış sahnesi


PERSONA, 1966
Ingmar Bergman





7 Haziran 2020 Pazar

VAHŞİ ŞEYLER'DE TAKSİTLE ÖLÜM




SİNEMADA KİTAPLAR


16


Louis-Ferdinand Céline
MORTÀ CREDIT, 1936


TAKSİTLE ÖLÜM




WILD THINGS, 1998
John McNaughton

VAHŞİ ŞEYLER


                                        
   

Cinsel taciz davası etrafında dönen entrikalarla dolu filmde polisler Suzie Toller (Neve Campbell) ile görüşmeye geldiklerinde o odasında Céline'in Takistle Ölüm kitabını okumaktadır.

Kitabın Türkçe baskısının tanıtım metni

Fransız yazar Louis-Ferdinand Céline’in ikinci romanı olan “Taksitle Ölüm”, “Gecenin Sonuna Yolculuk”tan dört yıl sonra, 12 Mayıs 1936’da yayımlandığında eleştirmenler tarafından kıyasıya eleştirilmiş, günümüzdeyse birçok yorumcu tarafından Céline’in gerçek başyapıtı olarak kabul edilmiştir.
Céline, yer yer otobiyografik anlar da içeren bu romanında, hayatını büyük bir yokoluşa adamış Ferdinand’ın hikâyesini anlatıyor. Paris sokakları, pasajlar, tezgâhtarlar, kuyumcular, hayat kadınları, uçan balonlar, tuhaf bilimsel fikirler, sinir krizleri, kayıtsızlık ve hiçlik de cabası…
Yayımlanışından tam 81 yıl sonra Türkçeye "bulaştırılan" “Taksitle Ölüm” küfürbaz, asi, provokatif, müptezel, haz düşkünü, sınır ihlali yapan, kaotik bir metin.
Hayatta dikiş tutturamayanların, dahası tutturmak istemeyenlerin başucu kitabı...






5 Haziran 2020 Cuma

Le Havre'de Kafka






SİNEMADA KİTAPLAR


15


Franz Kafka
BÜTÜN ÖYKÜLER

Kinder auf der Landstraße, 1904

ŞOSEDE ÇOCUKLAR



LE HAVRE, 2011
Aki Kaurismäki



Hasta ziyaretinde kadınlar arkadaşlarına Kafka'nın "Şosede Çocuklar" hikâyesini okuyorlar.


Derken bütün kompartımanları aydınlık, cam pencereleri kuş­kusuz indirilmiş bir tren, uzaktaki ağaçlar arasından belirip çı­kıyordu ortaya. Aramızdan biri bir şarkı tutturuyordu. Ama biz hepimiz de şarkı söylemek istiyorduk. Trenin gidişinden daha hızlı şarkı söylüyor, sesimizi yeterli bulmayarak ellerimi­zi kollarımızı sallıyorduk. Seslerimizle bir curcuna havası yara­tıyor, bu curcunanın içinde kendimizi rahat hissediyorduk. Kendi sesini başka seslere karıştırdı mı, oltaya yakalanmış gibi bir duygu uyanıyordu insanın içinde. 
Böylece, arkamızda orman, geziye çıkmış uzak yolcuların ku­laklarına yolluyorduk şarkılarımızı. Köyde büyükler henüz uyanmamış oluyor, annelerimiz gece için yatakları yapıyordu. 
Ayrılma vakti gelip çatıyordu sonunda. Hemen yanı başımda­ ki arkadaşı öpüp sonraki üçüne şöylece elimi uzatıyor, yolu ge­ risin geri koşmaya başlıyordum; arkamdan seslenen çıkmıyor­ du. Beni artık göremeyecekleri ilk kavşakta yoldan sapıyor, patikalardan seğirtip yine orman içine dalıyordum. Güneydeki o kente varmaktı amacım; öyle bir kent ki, köyde kendisiyle ilgili olarak şöyle konuşuluyordu: 

"Hani ne insan şu oradakiler! Düşünsenize, hiç uyudukları yok.”
“Neden?"
"Yorulmuyorlar da ondan.”
 "Neden yorulmuyorlar?”
Çünkü aptal hepsi.”
 "Aptallar yorulmaz mı?”
"Aptallar yorulur mu hiç! " 

Framz Kafka, "Şosede Çcouklar", Bütün Öyküler içinde, Cem, 2012 (3.bas.), çev. Kamuran Şipal, s. 30-31


Kinder auf der Landstraße, Kafka’nın 1904-1912 yılları arasında kaleme aldığı 18 öyküde oluşan yayımlanmış ilk kitabı Betrachtung (1913) (GÖZLEM: İngilizce yayın: Meditation ya da Contemplation) içinde yer almaktadır. Yani yazılışından on yıl sonra yayınlanmıştır.



Eski yazar ve tanınmış bohem Marcel Marx, kendini emekliye ayırmış, liman kenti Le Havre’da ayakkabı boyacılığı yaparak geçimini sağlamaktadır. Edebi bir başyapıt yaratma hevesini geride bırakmış, en sevdiği bar, işi ve eşi Arletty ile mutlu mesut hayatını sürdürürken kader karşısına Afrika’dan, daha reşit bile olmamış bir kaçak göçmeni çıkartır. Eşi Arletty de hastalanıp yataklara düşünce Marcel, insanların duyarsızlığına karşı iyimserlik silahını kullanmaya yeltenir, fakat “Batı Devleti” tüm mekanizmalarıyla kaçak oğlanın peşindedir. Marcel’e düşen, ayakkabılarını parlatıp dişlerini göstermektir. Le Havre, Eylül ayında Finlandiya’nın 2012 Oscar adayı seçildi. Filmin dili Fransızcadır.

2011 Cannes Film Festivali Yarışma Filmi
2011 Cannes Film Festivali FIPRESCI Ödülü
2011 Münih Film Festivali En İyi Film Ödülü

Kaynak: FİLMARTI






Se7en'da İlahi Komedya

SİNEMADA KİTAPLAR


14


Dante Alighieri
DIVINA COMMEDIA, 1472

İLAHİ KOMEDYA



SEVEN, 1995
DAVID FINCHER



Detektif Somerset (Morgan Freeman) seri katilin mantığını anlayabilmek için
kütüphanede Yedi Günah'la ilgili kitapları okuyor



Somerset Johann Sebastian Bach'tan Air on G String eşliğinde İlahi Komedya'yı okurken...





Somerset'in detektif Mills'in (Brad Pitt) dikkatine sunduğu eserler

4 Haziran 2020 Perşembe

Saman Alevi'nde Gatsby




SİNEMADA KİTAPLAR


13


Scott Fitzgerald
THE GREAT GATSBY, 1925

MUHTEŞEM GATSBY


Alain Leroy (Maurice Ronet) tetiği çekip intihar etmeden önce Muhteşem Gatsby'i bitiriyor.


LE FEU FOLLET, 1963
LOUIS MALLE


Kitabın kolayca görünmemesi hakkında Louis Malle şu açıklamayı yapmıştır: "Bu ayrıntıyı seyircinin görmesi niyetiyle koymadım. Kitabı fark etmek için çok dikkat etmek gerekiyor. Büyük hayranlık duyduğum Scott Fitzgerald'a bir saygı gösterisi bu. Alain, Scott'ın bir karakteri olabilirdi." Les lettres Françaises, 10 Ekim 1963




Film, Fransız yazar Pierre Drieu La Rochelle'in 1931'de yayımlanan aynı adlı romanından (İngilizce çevirisi: Will O' the Wisp)  uyarlamadır.  



                                        
     


Yalnızlık ve uyuşturucu bağımlılığıyla baş etmeye çalışan otuzlu yaşlarında bir adamın yaşadıklarının anlatıldığı hikâye, Reprise'in Norveçli yöntemeni Joachim Trier tarafından 2011 yılında Oslo, August 31st (Oslo, 31 Ağustos) adıyla daha serbest bir anlatımla çok başarılı bir şekilde tekrar beyaz perdeye yansıtılmıştır. 













2 Haziran 2020 Salı

Camdan Kalp'te Tractaus Logico-Philosophicus







SİNEMADA KİTAPLAR


12


Ludwig Wittgenstein
TRACTATUS LOGICO-PHILOSOPHICUS, 1921


3.263
 Temel imlerin imlemleri, açımlamalarla açıklanabilir. Açımlamalar, temel imleri kapsayan tümcelerdir. Bunlar, öyleyse, ancak bu imlerin imlemleri önceden tanınıyorsa anlaşılabilir.
*
Die Bedeutungen von Urzeichen können durch Erläuterungen erklärt werden. Erläuterungen sind Sätze, welche die Urzeichen enthalten. Sie können also nur verstanden werden, wenn die Bedeutungen dieser Zeichen bereits bekannt sind.

CAMDAN KALP, 1990
FEHMİ YAŞAR




Fehmi Yaşar tarafından yazılıp yönetilen Camdan Kalp,
 10. Uluslararası İstanbul Film Festivalinde Yılın En İyi Türk Filmi ödülüne layık görülmüştür.


1 Haziran 2020 Pazartesi

Kristalin Yapısı'nda Yöntem Üzerine







SİNEMADA KİTAPLAR


11


René Descartes, 
DISCOURS DE LA METHODE, 1637
Yöntem Üzerine Konuşma 





STRUKTURA KRYSZTAŁU, 1969
Krzysztof Zanussi 
Kristalin Yapısı




Polonyalı yönetmen Krzysztof Zanussi 74 dakikalık siyah beyaz ilk uzun metrajlı filmi olan Kristalin Yapısı'nda, Varşova'da fizik okumuş, sonra yolları ayrılmış, biri kariyerinde ilerlemeyi, diğeri ise taşrada karısı ve babasıyla sade bir yaşam sürmeyi seçmiş iki arkadaşın tekrar buluşmasının hikâyesini anlatıyor. Kariyer yapmış olan arkadaşının hayatını ve yeteneklerini boşa harcadığını düşünmekte ve onu geri götürmek istemektedir. Hayatının anlamını düşünenin ise şehre dönmeye gönlü yoktur. 


Sonsuzluk hakkında konuştukları sahne: "Yunanlılar, Platon ve Aristoteles için sonsuzluk mükemmel olmayan bir şeydir. Sonluluktan daha kötü bir şeydir. Ortaçağ'da bu bir şekilde değişmiştir." Sonra Aquinalı Thomas, Galileo ve Newton'un kitaplarına bakarlar. 

                   





31 Mayıs 2020 Pazar

Malcolm X'de Sözlük




SİNEMADA KİTAPLAR


10


SÖZLÜK
 Webster's Collegiate Dictionary, 1828
Noah Webster



Baine, Malcolm X'e sözlükte "Siyah" kelimesinin anlamını gösteriyor.


MALCOLM X, 1992
SPIKE LEE





"Ever look up the word black?" "Did you ever study anything that wasn't a con?
"BLACK: destitute of light, devoid of color, enveloped in darkness, hence utterly dismal or gloomy, as "The future looked black."'"
"Pretty goof with them words" 
" 'Soiled with dirt, foul, sullen, hostile, forbidding, as "a black day." Foully or outrageously wicked as, "black cruelty." İndicating disgrace, dishonor, or culpability.'"
"That's something, all right."
"Let's took up white. Here. Read" 
" 'White, the color of pure snow. Reflecting all the rays of the spectrum. The opposite of black. Free from spot or blemish. İnnocent. Pure.' Ain't this something? 'Without evil intent. Harmless. Honest, square-dealing, and honorable. 'Wait minute. This was written by white floks, though."
"Sure ain't no black man's book."
"So why we read it?"
"So you can read the truth behind the words.... Here. Let's start at the beginning. We'll look them up, write them down, and find out what they mean."

***

“Siyahın anlamına sözlükten baktın mı?”
“Neden?”
“Dolandırıcılık dışında bir iş yaptın mı?”
“Ne gerek var ki?”
“SİYAH: Işıktan yoksun, Renkten yoksun. Karanlığa kapatılmış, bu nedenle son derece kasvetli ve kara; “gelecek kara görünüyor”
“Kelimelerle aran iyi, değil mi?”
“Pisliğe bulanmış, kirli. Kasvetli, düşmanca. Tehditkâr: “Kara bir gün”. Çirkin, pis bir şekilde kötü, kara zalim gibi. Onursuzluk, yüz karası, suça yatkınlığı belirtir.” 
“Bu kadar da değil”. “Karalamak, kara çalmak, kara bir gün.”
“Evet, bu çok kötü. Beyaz’a bakalım. İşte, oku”
“BEYAZ: Saf karın rengi. Tayfın tüm renklerini yansıtan. Siyahın zıddı. Lekeden ve çirkinlikten uzak. Masum, saf. Kötü niyetten uzak. Zararsız, dürüst, sözüne sadık ve onurlu.”
“Bir dakika! Bunu beyazlar yazmış öyle değil mi? Bunların hepsi beyazların. Burada hiçbir siyahın kitabı yok. Bunu neden okuyoruz peki?”






29 Mayıs 2020 Cuma

Jules ve Jim'de Seçilmiş Yakınlıklar







SİNEMADA KİTAPLAR


9


GOETHE, 
 Die Wahlverwandtschaften, 1809

SEÇİLMİŞ YAKINLIKLAR
(Gönül Yakınlıkları)


Catherine'nin (Jean Moreau) Goethe'nin kitabı okumaktaki ısrarı, 
geceyi Jim'le (Oskar Werner) sevişerek geçirmesiyle son bulur.



Goethe'nin evlilik ve birliktelik üzerine yapıtı, 
kendi hallerinde yaşayan bir çiftin evliliklerinin, iki ziyaretçenin evlerine gelişiyle yerini duygusal çalkantılara ve yasak aşka bırakmasını anlatır. Walter Benjamin'in "Goethe'nin Gönül Yakınlıkları" başlığıyla çevrilen ünlü bir makalesi bulunmaktadır.



JULES ET JIM (Unutulmayan Sevgili), 1962
FRANÇOIS TRUFFAUT

Yönetmenin Henri-Pierre Roché’nin aynı adlı kitabından (1953) uyarladığı film, arkadaşlıkları uzun yıllara yayılan üç karakterin, ilişkiye dördüncü ve beşinci kişilerin de girmesiyle iyice karmaşıklaşan aşk hikâyesini anlatır.







René Magritte, Les affinités électives, 1932, Brüksel



Seçilmiş Yakınlıklar” başlığı kimyadan gelmektedir. Romanda verilen kimya formülleri ile karakterler (Charlotte,  Eduard  ve  Yüzbaşı) arasındaki ilişkiler paralellik arz eder. Deneysel kimyasal anlatıma sahip romanda esere ismini veren tanımı ilk kez yüzbaşının ağzından duyarız: ’’Bir ayrılma ve yeni bir birleşim meydana gelmiş olur böylece ve ‘’seçilmiş yakınlık’’ terimini kullanmak da makûl hale gelir.’’ Böylece eserde insan ilişkilerinin aldığı haller kimya bileşenleri ile açıklanır. Yüzbaşıya göre ‘’Doğada  karşı karşıya  geldiğimiz tüm  maddelerde ilk gördüğümüz şey kendi içlerinde bir çekim gücüne  sahip olmalarıdır.” Yine Eduard’a göre insan ilişkileri su, yağ ve  cıva  üçlüsünün etkileşimine başvurularak anlaşılabilir üzerinden: ’’Suyu, yağı ve cıvayı düşünün; hepsinin terkibinde bir birlik, bir tutarlılık göreceksiniz. Dışarıdan bir müdahale ya da zorlama olmadıkça, bu birlik hali hiç bozulmayacaktır. Söz konusu zorlayıcı gücü ortadan kaldırın, o bütünlük yeniden sağlanır.’’….